2Teker 2Yürek Quick Routes serüvenimizin 1.etabına İstanbul’dan heyecan ile başladık. İlk durağımız, Bolu Abant Gölü ve Gölcük Gölü. Planımız nefis bir kamp yapmak.
Sosyal medya hesaplarımızdan da duyurduğumuz gibi, 30 Ağustos’ta TMP Türkiye Motosiklet Platformunun İstanbul’da düzenlediği Zafer Kortejinde buluştuk dostlarla. Çok heyecanlıyız tabi. Önce büyük bir keyifle, motosiklet dostları ile birlikte bayramımızı kutladık. Kortej sonrası da dualarla yolcu ettiler bizi, sağolsunlar.
Keyifle düştük yollara. Bakalım bize neler getirecek bu serüven sizinle tüm detayları paylaşacağız.
Yolculuk süresince süreceğimiz tüm etapları buradan görebilirsiniz.
İlk durağımız Bolu Abant Gölü
Güzel bir havada, Bolu Abant Gölü’ne kadar çok keyifli bir sürüş yaptık.
Planımız kamp yapmak ancak Abant’a akşam saatlerinde varabildik. Burası 1988 yılında Tabiat Parkı olarak koruma altına alınmış. Aracınız ile girerken ücret ödüyorsunuz. Ancak biz 30 Ağustos’ta burada olduğumuz için, bugün ücretsizmiş girişler. Güzel 😀 ( normalde motosiklet ile giriş 7 TL)
Göl etrafında kısa bir tur attıktan sonra, bizim için en keyifli en uygun kamp alanı olarak gördüğümüz bir buruna, hava iyice kararmadan çadırımızı kurduk.
Ancak; bunun yanlış bir seçim olduğunu gecenin ilerleyen saatlerinde, rüzgar soğuk soğuk esmeye başlayınca anladık. Burun olduğu için rüzgar etkili oldu. Çadırımızın yanına, yakında gördüğümüz piknik masasını çekmiştik. Ama oturmanız ne mümkün. Bir süre sonra donmaya başlıyorsunuz. Yemeği bile çadırın içerisinde yemek zorunda kaldık.
Gece zor geçti açıkçası …
Sabah erkenden gelen olta balıkçılarının sesleri ile mis gibi bir sabaha uyandık. Çadırımızın fermuarını açtığımızda gördüğümüz o parlak manzara, geceyi unutturdu. İstiyorsunuz ki, hiç ses olmasın. Sadece manzarayı izleyelim ve hiçbir şey yapmayalım.
Ama acıktık tabi. Çadır kurduğumuz yere çok yakında bir büfe görmüştük. Yürüme mesafesinde. Oraya gidip, kahvaltı için eksiklerimizi giderdik. Malum ilk gün olduğu için yola çıkarken aldığımız kahvaltılıklarımız var. Ekmek işini oradan çözdük. Termosumuza çayımızı da aldık. O güzel manzara karşısında nasıl güzel bir kahvaltı oldu bilemezsiniz.
Bir süre sonra biri kadın, 3 görevli yanımıza yanaştı. Gayet nazik bir uslub ile “burası kamp alanı değil, piknik alanı ve çadır kurmak yasak. Lütfen ilerideki kamp alanına taşıyalım çadırı” … Meğer hava kararmadan biran önce çadırı kuralım mantığı ile az ilerideki kamp alanına ulaşamamışız. Buradan kahvaltı sonrası ayrılacağımızı söyleyerek izin istedik. Sağolsunlar onlarda anlayışı davrandılar.
Kahvaltı sonrası çadırımızı topladık. Motorumuzu yükledik ve sizlerden sosyal medya yolu ile çok önerilen Gölcük Gölü’ne doğru yola koyulduk.
Çadırımızı kurduğumuz yerden 500 metre sonra görevlilerin bahsettiği kamp alanını gördük. Daha korunaklıymış ama pişman değiliz.
İstikamet Gölcük Gölü
Rotamızı duyurduğumuz andan itibaren takipçilerimizden Bolu Gölcük Gölü ile ilgili harika geri dönüşler almıştık. O zaman istikamet gölcük gölü.
Quick Routes serüvenimizin takip eden yazılarını buradan takip edebilirsiniz.
Abant Gölü’nde Ne Yapılır ;
- Abant gölü çadır kurmak isteyenler için nefis bir yer. Elektrik şansınız her yerde yok ama wc ve duş imkanları çok geniş, daha önemlisi de temiz.
- Eylül ayında çadır kurmak isterseniz, mutlaka soğuktan sizi koruyacak, sıcak tutacak kıyafetler yanınızda olsun, üşümeyin.
- Heryerde kamp kuramazsınız, göl içerisinde oluşturulan kamp alanına kurabilirisiniz.
- Göl etrafında mutlaka yürüyüş yapın.
- Gölün giriş kısmında faytoncular göreceksiniz, yürümeyelim derseniz farklı bir alternatif.
- Balık merakınız var ise oltanız yanınızda olsun, kocaman alabalıklar çıktı gözümüzün önünde.
Quick Routes serüvenimizin diğer yazılarına buradan takip edebilirsiniz.
Anlık paylaşımlarımızı instagram ve facebook hesaplarımızdan görebilir, takip ederek bize destek olabilirsiniz.
