Türkiye’de mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri Tunceli’nin Ovacık ilçesi. Munzur dağlarını arkasına alıp öyle güzel saklanmış ki, saklı cennet gibi Munzur Vadisinde unutulmaz zamanlar geçirdik.
Yazımızı okumaya başlamadan önce çok beğeneceğinizi düşündüğümüz Munzur videomuzu izlemenizi tavsiye ederiz. Yeni videolarımızdan haberdar olmak için Youtube kanalımıza abone olmayı unutmayın !!!
ÖNCE PÜLÜMÜR VADİSİ
Erzurum’dan Erzincan’a varmadan yol bizi Pülümür’e ayırdı. Döner dönmez daha taş köprüden geçerek tırmanmaya başladık. Öyle ki 1900 metrelere çıktık ve ünlü Pülümür geçidine vardık. Buralar çok dağlık sanırım bundan dolayı çok tarıma müsait değil ama öyle bir vadiye geldik, yanınızdan akan Pülümür çayı, Pülümür vadisine can vermiş. Doğa harikası. Bu arada sık sık taş tünellerden geçiyoruz. Ama tüneller bir kaya oyularak yapılmamış. Sanki yola büyük künkler konulmuş gibi. Anlam vermedik başta ama sonra öğrendiğimiz kadarıyla buralarda kar çok yağarmış ve çığ tehlikesi olan yerlere bu tünellerden yapılmış.
Yolda ara ara harika piknik alanlarına rastlamıştık. Kısa bir mola vermek için yer ararken karşımıza çıkan bu nefis yer enerjimizi tavan yaptı. Burası restaurant ve cafe hizmeti veren mükemmel bir yer. Yapıldığı kaya üzerindeki manzara başından kalkmak istemiyorsunuz. İşletmeci sağ olsun çok ilgilendi bizimle. Sohbet ederken sorduk
– burada kamp atabiliyor muyuz ?
– Güvenlik riski var mı ?
Geçmişte en sıkıntılı yerlerden biriymiş burası ama şimdi korkulacak hiçbir şey yokmuş. Düşünmedik değil kampı ama hedefimiz Ovacık. İnşallah bir gün burada kamp atma şansımız olur. Belki hep birlikte olur değil mi ?
TELEFON ÇEKMİYOR
Yola devam edip akşam karanlığında Tunceli’ye vardık. Girişteki polis kontrolünü geçtikten sonra görebildiğimiz Tunceli bizi çok şaşırttı. Bu akşam Ovacık’a varmamız lazım. İstanbul’dan motorcu abimiz Mehmet Güner, Ovacık’ta arkadaşı olan Elbaba tesisleri ile görüşmüş bizi bekliyorlarmış. Elbaba Tesislerinin sahibi Mahmut abi ile görüştük.
-Çok geceye kalmayın, vadide de telefon çekmiyor, diye bizi uyardı.
O yüzden dönüşte gezeceğiz Tunceli merkezi.
Munzur vadisine girdik. Zifiri karanlık asfalt ama virajlı bir yol. Suyun sesini duyuyoruz yanından gittiğimiz belli ama hiçbir şey görmüyoruz. Geçmişte buralarda yaşanan olaylardan dolayı korkmuyoruz da değil. Bitmedi bu yol bize.
ELBABA
Ovacık’ın girişindeki Elbaba Tesislerine vardık. Nasıl güzel bir adam karşıladı bizi bilemezsiniz. Burada böyle bir yer beklemiyorduk açıkçası. Biz yolda üşümüşüzdür diye bahçeye sobayı yakmış masayı hazırlamış kalacağımız yer hazır. Nasıl iyi geldi.
Elbaba Tesisleri bu bölgede kamp kurabileceğiniz, ağaç evlerde kalabileceğiniz tam bir motorcu dostu işletme sahibi Mahmut abi uzun yıllar yurtdışında çalışmış ve emeklilik döneminde memleketine yatırım yapmak isteyip böyle güzel bir tesis yapmış. Sohbeti, sevecenliği, yardımseverliği ve doğa aşkı ile bizi kendine hayran bıraktı.
ÖZGÜR TİLKİ
Gece soba başında sohbet ederken Mahmut abi “Özgür gel” diye seslendi. Hayır ben değilim o meğer bizden çok ünlü bir tilki varmış burada. Mahmut abi elleri ile beslermiş. Yavruları aç kaldığında gelirmiş ve yiyeceğini Mahmut abinin elinden alır gidermiş. Önce bizi yabancı gördü ve çok yanaşmadı. Mahmut abinin telkinleri ile dibimize kadar geldi ve önce önüne konanları yedi, kalanları da tek tek yavrularına taşıdı. Aralarında çok ilginç ve güzel bir ilişki oluşmuş. Bu ilişki televizyonlara kadar taşınmış. Bir tilkiyi bu kadar yakından bile görmemişken, ellerimiz ile besledik. Ovacık bizi çok güzel karşıladı.
Sohbetin ardından, konaklayacağımız ağaç eve hemen yerleşip dinlenme durumuna geçtik çünkü bize planlar yapmış. Munzur dağlarını birlikte gezeceğiz…
MUNZUR DAĞLARI ve MERCAN VADİSİ
Ovacık’ta ki ilk günümüz de Mahmut abi bizi attı arabasına vurduk dağlara kendimizi. Mercan Sıradağları da denen dağlar Erzincan ile Tunceli’yi birbirinden ayırıyor adeta. Herkesin gerçekten cesaret edemeyeceği yerleri ona güvenerek gezdik. Nefis doğa güzellikleri var. Ancak Mahmut abi ayıların doğal yaşamına çok meraklı ve bize canlı canı göstereceğini söyledi. Mercan vadisine girdik. Çok yakın mesafeden ayı, vaşak, atmaca ve yaban domuzlarını izledik. Korkmuyor değiliz yalnız, tedirginiz tabi kendimizi çok göstermeden izledik. Doğal yaşamlarını izlemek çok ilginç bir deneyim oldu. Yüksek dağların tepsindeki Seyit Koca Sori Dede’nin türbesini de ziyaret ettik.
Munzur Vadisi ve Mercan Suyu bu bölgeye adeta yaşam bağışlıyor. Çok berrak ve yüksek bir debi ile akan su harika görüntüler oluşturuyor gerçekten.
AYIBOĞAN İSMAİL
Arabaya dönerken nefis bir manzarada, su kenarına kurulmuş bir çadır ve bahçesi olan minik yaşam alanı gördük. Burası Ovacıklı İsmail amcanın yeriymiş. Bizi görünce geldi hemen yanımıza. Nasıl saf nasıl güzel adam anlatamayız herhalde. Hemen ikramlarda bulunmak istedi ama derdimiz onunla sohbet. Çünkü Mahmut abi onun, ayılar ile birkaç kez karşılaştığını ve sağ kurtulduğunu söylemişti. Parmaklarından birkaçını ve diz kapağını feda etmiş. Öyle güzel anlatıyor ki. 2Teker 2Yürek Youtube kanalımızda bu güzel sohbetin videosunu paylaştık. Mutlaka izlemelisiniz.
MUNZUR GÖZELERİ
İsmail amcadan zor ayrıldık, sohbeti enerjimizi yükseltti ancak Ovacık’ın doğal güzelliklerinden biri olan ve geçmişte terör olaylarından dolayı yeteri kadar ilgi görememiş olan Munzur Gözelerini merak ediyoruz. Hemen yol koyulduk. Ovacık merkeze çok yakın bir yer.
Munzur Gözeleri, Ovacık ilçesinin Ziyaret köyü yakınlarındaki sarp kayalıklardan çıkan ve Munzur Çayı’nı oluşturan irili ufaklı onlarca su kaynağından oluşuyor. Bu bölgelerdeki halk tarafından da kutsal kabul edilen bir alan burası. Bu gözeler Munzur çayının kaynağı aslında. Burası gerçekten saklı bir cennet gibi. Bitki örtüsü çeşitliliği, 40 gözeden çıkan soğuk suyu, irili ufaklı şelaleleri…
Çok Mutluyuz
Munzur Gözelerinden ayrıldık. Şimdi Balıkesir’de yaşayan dostumuz Veysel Aydoğan ve ailesine bir sürpriz yapmak istiyoruz. Veysel’in abisi terör döneminde burada şehit olmuş, allah gani gani rahmet eylesin. Sohbetlerimiz esnasında abisinin anısına burada bir çeşme yapıldığını ancak döneme kendisinin de ailesinin de bu çeşmeyi görmediğini öğrenmiştik. İstedik ki o çeşmeyi bulalım, onlar için fotoğraf ve videolarını çekip gönderelim. Araştırmaya başladık, tabi üzerinden zaman geçmiş ve komando taburu taşınmış. Önce Jandarmaya gidip yerini öğrenmeye çalıştık ama bilmiyorlar. Yeni kurulan komando taburuna yönlendirdiler. Komutanlarımızı ziyaret ettik bizi çok güzel karşıladılar ve çok yardımcı oldular. Tabur içerisindeki şehitlerimiz panosunda fotoğrafını gördük önce. Ancak çeşmenin akıbetini öğrenemedik. Tam taburdan çıkarken bir uzman çavuş;
– ya abi ben eski taburun olduğu yerde bir çeşme gördüm sanki ama o mu bilmiyorum, ama oralar mayınlı olabilir gitmeyin dedi …
Bu bir ışıktı bizim için. Duramıyoruz. Mahmut abinin de desteği ile çünkü bölgeyi çok iyi biliyor, bu ışığı değerlendirmek için riskleri de göze alarak gittik. Yıkılmış bir alan, çalılar sarmış her tarafı. Dikkatlice bakınırken etrafa Dilek sevinçle bağırdı çalılar arasından “işte, işte burda” sevinçten gözlerimiz doldu. Her yer yıkılmış ama çeşme duruyor. Ailesine güzel haber verebileceğiz. Fotoğraf ve videolarını çekip hemen gönderdik. Çok sevinmişler. Onları sevindirebildiğimiz için biz de çok mutluyuz.
Biz onlar sayesinde şimdi buralarda rahatça gezebiliyoruz.
Tüm şehit ve gazilerimizin ruhları şad olsun.
Ayrılık Vakti
Ovacık yaşamı, doğası ve insanlarının samimiyeti ile bizi çok etkiledi. Harika bir dost edindik. Elbaba’nın sahibi Mahmut abi harika bir insan. Tam bir motorcu dostu. Buralara gelirseniz hiç çekinmeden gidebileceğiniz, isterseniz çadır veya ağaç evlerde kalabileceğiniz harika bir yer gerçekten. Yola devam etmemiz lazım. Mahmut abiye veda ettikten sonra gece zifiri karanlıkta geçtiğimiz Munzur vadisini doyasıya görmek için erkenden ayrıldık Ovacık’tan.
MUNZUR VADİSİ
Huş ağaçları ile kaplı, mercan suyunun sesi ile sürdüğünüz, motosiklet yolculuğu için nefis bir yol Tunceli’ye kadar. Çok büyük bir vadi burası ve 1971 yılında milli park olarak ilan edilmiş. Yakın dönemde mercan suyu üzerine çeşitli aktiviteler için alanlar oluşturulmuş, özellikle rafting ve zipline büyük ilgi görüyor.
Bu vadi 1518 farklı bitki türüne ve ayı, kurt, tilki, vaşak, su samuru, yaban domuzu, tavşan, sincap, sansar, çengel boynuzlu dağ keçisi keklik, çil keklik, bıldırcın, toy, üveyik, tahtalı güvercin, akbaba, kaya kartalı, turna olmak üzere onlarca memeli, kuş ve sürüngene de ev sahipliği yapan doğa harikası bir yer. Yakın zamana kadar neslinin tükendiği söylenen Anadolu Parsı’nın Munzur Havzası’nda yaşadığına dair işaretler ve akademik tespitler varmış.
Tunceli’ye kadar olan bu güzel bölge bizim Önce Türkiye’yi Keşfet mottomuzun ne kadar doğru olduğunu bize bir kez daha kanıtladı. Sürün, buralara sürün motosikletinizi. Mutlaka görmeniz gereken yerlerden biri bu bölge. Korkmayın, güvenlik sıkıntısı da yok artık. İnsanlar sizleri başka karşılayacak göreceksiniz.
